
Yasadışı silah kullanımının önüne geçilmesi amacıyla çıkarılan 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun, pek çok cezai düzenleme içermekte ve vatandaşlarımız sık sık bu düzenlemelerle karşı karşıya gelmektedir. Bu yazımızda 6136 sayılı Kanun ile alakalı merak edilenlere değineceğiz. Keyifli okumalar dileriz.
6136 SKM (6136 SAYILI KANUNA MUHALEFET) SUÇU NEDİR?
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet suçu, 6136 sayılı Kanun’da düzenlenen kurallara aykırı olacak şekilde eylem ve fiillerde bulunmayı ifade eder. 6136 sayılı Kanun’da düzenlenen ve uyulmaması durumunda suça vücut verebilecek kaideler şu şekildedir:
- İzin almadan ateşli silah ve mermiyi ülkeye sokma (12/1. m.)
- İzin almadan ateşli silah ve mermi imal etme (12/1. m.)
- İzin almadan ateşli silah ve mermi ticareti (12/1. m.)
- Ruhsatsız ateşli silah ve mermi satın alma (13/1. m.)
- Ruhsatsız ateşli silah ve mermi taşıma (13/1. m.)
- Ruhsatsız ateşli silah ve mermi bulundurma (13/1. m.)
- Bulundurma ruhsatlı ateşli silah veya mermiyi taşıma (13/1. m.)
- Kurusıkı tabanca ve mermisinin ateşli silah ve mermiye dönüştürülmesi (13/5. m.)
- Yasak nitelikte bıçak veya benzer aletleri izinsiz ülkeye sokma (14/1. m.)
- Yasak nitelikte bıçak veya benzer aletleri izinsiz imal etme (14/1. m.)
- Yasak nitelikte bıçak veya benzer aletleri izinsiz nakletme (14/1. m.)
- Yasak nitelikte bıçak veya benzer aletleri izinsiz satma (15/1. m)
- Yasak nitelikte bıçak veya benzer aletleri izinsiz satışa aracılık etme (15/1. m.)
- Yasak nitelikte bıçak veya benzer aletleri izinsiz satın alma (15/1. m.)
- Yasak nitelikte bıçak veya benzer aletleri izinsiz taşıma (15/1. m.)
- Yasak nitelikte bıçak veya benzer aletleri izinsiz bulundurma (15/1.m.)
- Yasak olmayan bıçak ve benzer aletleri saldırıda kullanmak için taşıma (15/4. m.)
“6136 sayılı Kanunun 12. maddesi gereğince ateşli silahlarla bunlara ait mermilerin ülkeye sokulması veya sokmaya teşebbüs ya da aracılık edilmesi, ateşli silahlarla, bunlara ait mermilerin ilgili kanun hükümleri dışında ülkede yapılması veya bu suretle ülkeye sokulmuş ve ülkede yapılmış olan ateşli silahlar veya mermilerin bir yerden diğer bir yere taşınması ya da yollanması veya taşımaya bilerek aracılık edilmesi, satılması, satmaya aracılık edilmesi veya bu amaçla bulundurulması yasaklanmış, buna karşılık anılan Kanunun 13. maddesinde ise; ateşli silahlarla, bunlara ait mermileri satın alan, taşıyan veya bulunduranların cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır.” (Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 21.04.2016 tarih, 2015/8382 Esas ve 2016/5402 Karar)
6136 Sayılı Kanun Nedir?
6136 sayılı Kanun; 10.07.1953 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Tarafından kabul edilip, 15.07.1953 tarihinde 8458 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanundur.
6136 sayılı Kanun’un 1. maddesinde; “Ateşli silahlarla mermilerinin veya bu silahlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların ve bıçaklarla salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletlerin memlekete sokulması, yapılması, satılması, satın alınması, taşınması veya bulundurulması bu kanun hükümlerine tabidir” ifadesine yer verilmektedir. Bu kapsamda 6136 sayılı Kanun’da ilk olarak ateşli silahlar ve bıçaklara yönelik izin ve ruhsatlandırmaya ilişkin düzenlemeler ele alınmıştır. Ardından ise izinsiz yahut izne aykırı ateşli silah ve mermilerin imali, ithali, ticareti, ruhsatsız veya izne aykırı alınması, bulundurulması ve taşınması halinde yaptırım uygulanması öngörülmüştür. Ek olarak yasak nitelikteki bıçak ve benzer aletlerin imali, ticareti, bulundurulması ve alınması suç olarak düzenlenmiştir.
6136 sayılı Kanun, gelişen ve değişen şartlara uyum sağlamak amacıyla 1956, 1957, 1970, 1979, 1981, 1983, 1985, 1988, 1990, 1992, 1996, 2000, 2004, 2008, 2016, 2017, 2018, 2019 yıllarında pek çok değişiklik yapılmıştır.
Son olarak şunu belirtmekte fayda vardır: 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun, bir ceza kanunu değildir. İçerisinde cezai yaptırımlar olmakla birlikte 6136 sayılı Kanun’un asıl amacı; ruhsatsız silahlanmanın yaygınlaşmasını kontrol altına almak, sınırlandırmak ek olarak ise izin ve ruhsat konularına düzenlemek ve bu düzenlemelere uyulmaması durumunda hangi yaptırımların uygulanacağını belirlemektir.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 27.11.1951 tarihinde adalet komisyonuna sunulan gerekçesinin giriş kısmı şu şekildedir:
“Memleketimizde silâhla işlenen suçların çoğalmması şahıs emniyetini ciddî surette tehlikeye koyan ve bu bakımdan bir huzursuzluk yaratan konu üzerinde önemle durmayı icabettirmiştir.
Şahıslara karşı yapılan tecavüzlerin çeşitli sebepleri arasında suç aleti olan silâhın ehemmiyetli bir yeri vardır. Silâhı olmıyan bir kimsenin tecavüzü, elbette can kaybına varacak kadar ağır olamaz. Bu kabîl suçların önlenebilmesi için ateşli silâhlarla bıçakların ithali, imali, satılması satmalınması, taşınması veya bulundurulması hakkındaki hükümlerin bugünkü ihtiyaçlara göre yeniden tertip ve tanzim edilmesine zaruret hâsıl olmuştur. Ateşli silâh ve kösler aletlerle işlenen öldürme ve yaralama fiillerinin miktarı hakkında bir fikir verebilmek için 1947 – 1948 ve 1950 yılları içinde işlenen bu gibi suçlara bir göz atmak kâfidir. 1947 yıdında kesici aletlerle 549 öldürme ve 3847 yaralama ve 1948 yılı içinde 422 öldürme ve 3410 aded yaralama vakası husule geldiği halde 1950 yılı içinde ateşli silâh ve kesici aletlerle işlenen öldürme suçunun yekûnu (1388) e ve yaralama vakasının yekûnu da (8349) a baliğ olmuştur. Yukarda da işaret edildiği üzere bu gibi vakaların gittikçe artarak âdeta memleketin emniyet ve asayişini tehdit eder bir hal almasının başlıca sebebi ateşli ve bilhassa kesici silâh ve aletlerin ithali, imali, satılması, taşınması ve bulundurulması hakkındaki hükümlerin bugünkü ihtiyaçlara uygun bir halde bulunmamasından ileri gelmektedir.“
Ruhsatsız Silah Bulundurma, Satın Alma Suçu ve Cezası (6136 Sayılı Kanun 13/1)
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 13. maddesinin 1 fıkrası uyarınca; mevzuat hükümlerine aykırı olarak, ateşli silahları, bunlara ait mermileri yahut bunlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana ya da balistik önemi haiz parçaları veya ses ya da gaz fişeği atabilen silah iken 6136 sayılı Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülen silahları satın alan yahut taşıyanlar ya da bulunduranlar hakkında adli işlem yapılacak ve cezai müeyyide uygulanacaktır.
6136 sayılı Kanun’da düzenlenen suçların çoğunda olduğu gibi 13/1. maddesinde yer verilen suçlar için de hapis cezası yanında adli para cezası da öngörülmüştür.
6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi uyarınca 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 30 günden 100 güne kadar adli para cezası yaptırım olarak uygulanabilecektir.
Görüleceği gibi bu suçlar için hapis cezasının yanında ek olarak adli para cezası da öngörülmüştür. Hapis ve adli para cezası bütün olduğu için bölünemeyecektir.
Alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinde hem hapis cezası hem de adli para cezası açısından orantılı olarak alt sınırdan uzaklaşılmalıdır. Hapis cezası yahut adli para cezasından birinden alt sınırdan uzaklaşılmasına karşın gerekçe gösterilmeksizin diğerinden alt sınırdan uzaklaşılmaması doğru olmayacaktır.
TCK’nın 61/10. maddesi gereğince suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereği gösterilen hapis ve adli para cezası miktarından fazla cezaya hükmedilemeyecektir.
“6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi uyarınca temel adli para cezasının üst sınırı 100 gün olduğu halde 120 gün olarak tayini sonucu sanık hakkında fazla adli para cezasına hükmolunması” (Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 2013/10529 E., 2015/13096 K. ve 29.06.2015 T.)
“Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5728 sayılı Kanunun 156. maddesi ile değişik 6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesinde hapis cezasının yanında doğrudan tayin edilen temel gün adli para cezasının 30 günden 100 güne kadar olacağı gözetilmeden 300 gün olarak belirlenerek fazla adli para cezası tayini…” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2019/19974 E., 2021/897 K. ve 21.01.2021 T.)
Evde, İş Yerinde Ruhsatsız Silah Bulundurma Suçu ve Cezası (Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun 13/3)
6136 sayılı Kanun’un 13/3. maddesinde ev veya iş yerinde 1 adet vahim nitelikte olmayan ateşli silah ve/ veya mutat sayıda merminin ruhsatsız bulundurulması hâlinde 1 yıldan 2 yıla kadar hapis ve 25 günden 100 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağı kabul edilmiştir.
Aslına bakılırsa ruhsatsız ateşli silah ve mermi bulundurulması suçu (13/1) ile ruhsatsız 1 adet vahim olmayan ateşli silah ve mutat sayıda merminin ev veya iş yerine bulundurulması suçu (13/3) için kabul edilen ceza miktarı bakımından çok fark bulunmamaktadır. Çünkü her iki suçun alt sınırı 1 yıl hapis ve adli para cezası iken üst sınır bakımından 3 yıl hapis yerine 2 yıl hapis ceza öngörülmektedir.
Kanun koyucu 1 adet ateşli silah ve/veya mutat sayıda mermiyi kişisel ihtiyaç için ev veya iş yerinde bulundurmayı, araçta bulundurma veya sokakta taşımadan daha az tehlikeli gördüğü için 6136 sayılı Kanun’un 13/3. maddesinde 13/1. maddesine göre daha az yaptırım uygulanmasını kabul etmiştir.
Bununla birlikte fiilin 6136 sayılı Kanun’un 13/1 veya 13/3. maddesi kapsamına girmesi bazı usul kuralları açısından da farklılık bulunmaktadır.
CMK’nın 251. maddesinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanma koşullarından biri de suç için öngörülen hapis cezasının üst sınırının 2 yıl ve daha az olmasıdır. Bu bakımdan 6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesinde yer verilen suç basit yargılama usulü kapsamında kalmaz iken aynı Kanun’un 13/3. maddesinde düzenlenen suç hakkında basit yargılama usulü uygulanabilecektir. Ayrıca CMK’nın 100/4. maddesi gereğince 6136 sayılı Kanun’un 13/3. maddesinde düzenlenen suç için tutuklama yasağının bulunduğu düşünüldüğünde fiilin hangi madde kapsamına girdiğinin tespiti önem kazanmaktadır.
Ele geçirilen veya tespit edilen vahim nitelikte olmayan 1 adet tabanca ve/ veya mutat sayıda (51-250) merminin 6136 sayılı Kanun’un 13/3. maddesi kapsamında değerlendirilebilmesi sadece ikamet ve iş yerinde bulundurulması gerekir. Ev veya işyerinde bulundurma seçimlik hareketiyle işlenebilen, taşıma ve satın alma seçimlik hareketiyle yahut ev veya iş yeri dışında bulundurularak işlenemeyen bir suçtur.
Ev veya iş yerinde 1 adet tabanca ve/ veya mutat sayıda mermi ele geçirilse bile satın aldığı veya taşıdığı ya da aracında bulundurduğu belirlenir, 1 adet ateşli silah ve/veya mutat olmayan merminin vahim nitelikte olduğu anlaşılır, birden fazla vahim olmayan tabanca ve 250’den fazla mermi ev veya iş yerinde ele geçirilirse artık fiil 6136 sayılı Kanun’un 13/3. maddesi kapsamında değil aynı Kanun’un 13/1 veya 13/2. maddesi kapsamında değerlendirilecektir.
“1 adet vahim olmayan tabanca ile 1.175 adet mermi taşıyan sanığın eyleminin 6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesine uyduğu … “ (Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 13.11.2013 tarih, 2012/18593 Esas ve 2013/27133 Karar)
“( … ) Sanığın evinde babasından kaldığını söylediği 1 adet ruhsatsız tabanca ele geçirilmesi nedeniyle eyleminin 6136 sayılı Kanun’un 13/3. maddesinde düzenlenen ruhsatsız silah bulundurma suçunu oluşturduğu ( … )” (Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 09.04.2018 tarih, 2016/4004 Esas ve 2018/3939 Karar)
6136 Sayılı Kanuna Muhalefet Suçu Ehliyet Almaya Engel Mi? (6136 sa 12/2)
Kimlerin, hangi şartları sağlayarak ehliyet alabilecekleri 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 41. maddesinde düzenlenmiştir. KTK Md. 41 uyarınca; 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalif şekilde yasadışı silah ticareti suçunu iki yahut daha fazla kişinin birlikte işlemesi suçundan dolayı sabıka kaydı olanlar sürücü belgesi alamayacaklardır. İlgili kanun hükmü şu şekildedir:
Sürücü adaylarında aranacak şartlar:
Madde 41 –
Sürücü belgesi alacakların;
(…)
e) Adli sicilinde, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 188, 190 ve 191 inci maddeleri, 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 4 üncü maddesinin yedinci fıkrası, 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 12 nci maddesinin ikinci ve takip eden fıkralarında belirtilen suçlardan hüküm giydiğine dair kayıt bulunmaması zorunludur.
6136 sayılı Kanun’un 12/2 ve devamı fıkralarından dolayı adli sicil kaydı olanların ehliyet alabilmeleri için; önce infazlarını tamamen bitirip (Hak Ederek Tahliye) yerine getirme fişlerini almaları, ardından da yerine getirme fişi ile birlikte Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne başvurarak sabıka kayıtlarını sildirip arşive aldırmaları gerekmektedir.
6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kaynaklı adli sicillerini sildirip arşive kaldırtan kişilerin önünde, ehliyet almalarına ilişkin olarak herhangi bir hukuki engel kalmamaktadır. Adli sicil kaydı olmamasına rağmen Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından başvuruları hukuki olmayan gerekçelerle reddedilen vatandaşların idare mahkemeleri nezdinde iptal davası açma hakkı mevcuttur.
6136 Seri Muhakeme
17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinde, bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olan Seri Muhakeme Usulü usulü düzenlenmiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250/1-(b) maddesine göre 6136 sayılı Kanun’un 13. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6136 sayılı Kanun’un 15. maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları seri muhakeme usulü kapsamında kalmaktadır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Bazı Suçlara İlişkin Muhakeme
Seri muhakeme usulü
Madde 250 – (1) Soruşturma evresi sonunda aşağıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde seri muhakeme usulü uygulanır:
(…)
b) 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrası ile 15 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen suçlar.
Bu suçlar açısından her halükarda soruşturma evresinde seri muhakeme usulü uygulanmalı, kovuşturma evresine geçilmesine rağmen seri muhakeme usulü uygulanmadığı veya bu kapsamda kaldığı anlaşılırsa durma kararı verilerek evrak Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmeli, seri muhakeme usulünün uygulanması beklenmelidir.
“Anayasa Mahkemesi’nin, 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile 527 1 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan ‘kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış’ ibaresinin ‘seri muhakeme usulü’ yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu [6136 sayılı Kanuna 13/1. Maddesine Muhalefet] suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması…” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2022/6138 E., 2022/19955 K. ve 27.12.2022 T.)
“Anayasa Mahkemesi’nin 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 tarih, 2020/87 Esas ve 2022/44 sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan ‘kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış’ ibaresinin ‘seri muhakeme usulü’ yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250. maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2020/7760 E., 2023/5889 K. ve 06.07.2023 T.)
6136 Yönetmelik
21.03.1991 tarihli ve 1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla hazırlanan Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmelik, 01.06.1991 tarihinde 20888 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Kanunilik ilkesi gereği suç ve ceza içeren konularda sadece kanun ile düzenleme yapılabilecek olsa da 6136 sayılı Kanun’un asli amacına uygun şekilde izin ve ruhsatlandırma konusunda 38 yıl gecikmeli de olsa yönetmelikle birlikte ayrıntılı bir düzenleme yapılmıştır.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun ve Yönetmelik hükümleri kapsamında avda ve sporda kullanılan yivli av tüfekleri, tabanca ve tüfeklerin silah ruhsatlarının düzenlenmesi, yenilenmesi ve gerektiğinde geri alınması, ruhsatlı silahların bağış ve satış yoluyla el değiştirmesi, armağan, hatıra ve antika silahların neler olduğu, silah ve mermi edinilmesi, silahların yurdumuza ithâl ya da geçici olarak ithâl edilmesi, trap-skeet atış alanı ile tabanca ve tüfek atış poligonu açılması, ateşli silahların tamir edilmesi, ruhsata bağlanan silahların kayıt ve tesciline ilişkin esas ve usuller düzenlenmiştir.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a benzer şekilde Yönetmelik’in “Amaç ve Kapsam” başlıklı 1. maddesinde; “Bu Yönetmelik’in amacı, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun kapsamında bulunan her türlü ateşli silahlarla mermilerinin ve bıçaklarla salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletlerin memlekete sokulması, yapılması, satılması, satın alınması, taşınması veya bulundurulmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Bu Yönetmelik, Kanun kapsamındaki silahlarla ilgili ruhsatların düzenlenmesini, yenilenmesini, gerektiğinde geri alınmasını veya iptalini, bağış, satış veya veraseten intikal yolu ile el değiştirmesini, ruhsata bağlanan silahların kayıt ve tescilini, bıçak ve diğer aletler ile benzerlerinin yapım, kullanım ve naklini, armağan, hatıra ve antika silahların neler olduğunu, silah ve mermi edinilmesini, silahların yurdumuza daimi ya da geçici olarak ithâl edilmesini, trap-skeet atış alanı ile tabanca ve tüfek atış poligonu açılmasını ve bunların denetlenmesini, ateşli silahlar için tamir yeri açılmasını, yivli ve yivsiz av ve spor silahları ile aksamlarının ve bunlara ait mermilerinin yurda sokulması esaslarını, bunlarla ilgili izin, kayıt ve tescil işlemlerini kapsar.” ifadelerine yer verilmektedir.
Yasal Uyarı: İşbu yazı ve internet sitesindeki diğer içerikler, avukatlık mevzuatına ve TBB Reklam Yasağı Yönetmeliğine uygun olacak şekilde hazırlanmıştır. Sadece bilgilendirme amaçlıdır, bu materyallere dayanılarak yapılacak hiçbir işlem için sorumluluk kabul edilmemektedir!