Güvenlik Soruşturması Nedir?

Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmak üzere başvuruda bulunan herkese kanun gereği olarak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmaktadır. Özellikle 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişiminden sonra güvenlik soruşturmalarının titizlikle yapıldığını söylemek mümkündür. Ancak her idari işlemde olduğu gibi güvenlik soruşturmasında da hata yapılması mümkündür. 

Her idari işleme karşı olduğu gibi güvenlik soruşturmasının olumsuz neticelenmesine karşı da idare mahkemelerinde iptal davası açmak mümkündür. Peki tüm bu süreç başından sonuna kadar nasıl yürüyecektir? Güvenlik soruşturması nedir? Olumsuz gelen güvenlik soruşturmasına karşı nasıl iptal davası açılır? Tüm bu sorulara güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması rehberimizde cevap vereceğiz. Güvenlik soruşturmasının ne olduğunu anlattığımız, rehberimizin ilk yazısı ile karşınızdayız. Keyifli okumalar dileriz.

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Nedir?

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması uygulamasının tarihi kökenleri Osmanlı’nın son dönemleri ile Cumhuriyetin ilk dönemlerine kadar dayanmaktadır. Devletin güvenliği açısından Anayasal düzene ve devletin bütünlüğüne zarar vermek isteyen kişi yahut örgütleri ortaya çıkarmak ve bunların devlete sızmalarını önlemek, şayet sızmış olan varsa o kişileri ayıklamak amacı ile getirilen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması; uzun yıllar boyunca fişlemek deyiminin çıkmasına da yol açan Fiş Talimatnamesi kurallarına göre yürütülmüştür.

Özellikle 12 eylül döneminde artan sorunlarla birlikte en nihayetinde bir yasal düzenleme yapma ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu ihtiyaç ile birlikte 26.10.1994 tarihinde, bu anlamda ilk kanuni düzenleme denilebilecek 4045 sayılı kanun çıkarılarak 12 eylül dönemi ve sonrasının problemleri çözülmek istenmiştir.

15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişimi sonrası, güvenlik soruşturması konusu yine devletin güvenliği açısından önem kazanmıştır. Duyulan ihtiyaç ile birlikte güvenlik soruşturmasının kapsamı genişletilmiştir. Yine aynı dönemde Anayasa Mahkemesi, güvenlik soruşturmasına dair pek çok karar vermiştir. En nihayetinde yeni bir kanuni düzenleme ihtiyacı doğmuş ve bugünde uygulanmakta olan 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu, 07.04.2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Güvenlik soruşturmasının ülkemizdeki tarihsel sürecine çok kısa bir bakış attıktan sonra asıl sorumuza geçecek olursak; güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması tam olarak nedir?

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, kişinin talibi olduğu kamu hizmetine alınmasında bir sakınca olup olmadığına dair yapılan araştırma ve soruşturmadır. Bu araştırma ve soruşturma sonucunda idare; kamu görevlisi olarak kabul edeceği kişinin, Anayasa’nın 70. maddesinde düzenlenen kamu hizmetine girme hakkını kullanabilmek için yeterli güvenilirlikte olup olmadığına dair bir karar verecektir. Elbette idarenin vereceği bu karar eşitlik, serbestlik ve görevin gerektirdiği niteliklerden başka niteliklerin aranmaması ilkelerine uygun hukuki bir karar olmalıdır. Aksi halde idarenin işlemine karşı; idare mahkemesinde iptal davası açılması ihtimali gündeme gelecektir.

Güvenlik Soruşturması Formu Örneği

Güvenlik Soruşturmasının Kanuni Dayanağı Nedir?

Devlet, faaliyetlerini kamu görevlileri vasıtasıyla yürütmektedir. Vatandaşların kamu hizmetine girme hakkı 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 70. maddesinde güvence altına alınmıştır. Kamu hizmetine girme hakkı ise yürütülecek olan kamu hizmetinin niteliği ile yakından ilişkilidir. Kamu hizmetine alınacak olan kişi hem kamu hizmetinin gerektiği gibi işlemesini sağlayacak nitelikte olmalı hem de devlete, Anayasaya ve kanunlara sadakat ile bağlı olmalıdır. Bunu sağlamanın en temel yolu ise şüphesiz; güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmak olacaktır.

Kamu görevlilerinin mesleğe alınmasında halim olan üç temel ilke mevcuttur: Eşitlik ilkesi, serbestlik ilkesi, ve görevin gerektirdiği niteliklerden başka niteliklerin aranmaması ilkesi. Bu üç ilke doğrudan Anayasa ile teminat altına alınmıştır. Bu ilkeler gereğince kamu hizmetine girme hakkı her vatandaşa, isteğine bağlı olarak tanınmıştır. Bu hakkın sınırlandırılması ancak görevin gereklerine uygun olması şartıyla ve yasayla mümkündür.

Girişte de anlattığımız üzere; güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının gerekli hukuki dayanağa ve düzenlemeye kavuşması uzun zaman almıştır. Yapılan düzenlemelere rağmen tartışmalar hep devam etmiştir. Bu konudaki son düzenleme ise 2022 yılında yayımlanan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yapılmasına Dair Yönetmeliktir.  Genel manada güvenlik soruşturmasında takip edilecek ana mevzuat şu şekildedir:

  • 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
  • Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
  • İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme Ek Protokolleri
  • 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
  • 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu
  • Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yapılmasına Dair Yönetmelik
  • 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu
  • Adli Sicil Yönetmeliği
  • 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
  • 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu

Güvenlik soruşturması konusunda uygulanan kanun ve yönetmelikler elbette yukarıda sayılanlar ile sınırlı değildir. Pek çok kamu kurum ve kuruluşunun kendi mevzuatında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması hususu ayrıca düzenlenmiştir. Yeri geldikçe hepsi detaylı bir şekilde incelenecektir.

Arşiv Araştırması Nedir?

Güvenlik soruşturmasının ilk aşamasını arşiv araştırması oluşturmaktadır. Peki öyleyse arşiv araştırması nedir? 

Arşiv araştırması, 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’nun 3. ve devamı maddelerinde, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 7. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Akla gelen ilk soru ise arşiv araştırmasının kimler hakkında yapılacağıdır.

7315 sayılı kanunun 3. maddesi 1. fıkrasına göre arşiv araştırması, statüsü ya da çalıştırma şekline bağlı olmaksızın ilk defa veya yeniden memuriyete yahut kamu görevine atanacak olan herkes hakkında yapılacaktır. Arşiv araştırması yapılacak bu kişiler hakkında idare, neleri araştıracaktır?

Arşiv araştırmasında idare tarafından bakılacak hususlar 7315 sayılı kanunun 4. maddesinde ‘’sınırlı bir şekilde (numerus clausus)’’ sayılmıştır. Kamu hizmetine girme hakkı bir anayasal hak olduğundan, bu hak ancak kanunlar ile sınırlandırılabilecektir. Dolayısıyla kanunda yazmayan bir sebepten dolayı kişinin arşiv araştırması olumsuz neticelendirilemez. Kanunda arşiv araştırmasında bakılacak hususlar şu şekilde düzenlenmiştir:

  • İlk olarak elbette ilgili kişinin adli sicil kaydına bakılacaktır. Şüphesiz burada araştırılacak nokta, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin 4. ve 5. fıkralarında sayılan hususlara bir aykırılık olup olmadığıdır. Yüz kızartıcı bir suçtan mahkumiyet var mı? 1 yıl ve üstü kesinleşmiş hapis cezasına çarptırılmış mı? Belli haklarını kullanmaktan yoksun bırakılmış mı? gibi konular ilk incelenecek olanlardır. 4. ve 5. fıkralarda şu hususlar memuriyete engel olarak düzenlenmiştir:
    1. Kamu haklarından mahrum kalmamak: Burada kastedilen; kişi hakkında, 5327 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesindeki belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma şeklindeki güvenlik tedbirinin halihazırda uygulanıp uygulanmadığıdır. Kural olarak kişi infazını tamamladığında hakkındaki güvenlik tedbiri kaldırılır ve kullanmaktan yoksun bırakıldığı haklarını geri kazanır. Ancak kişinin geri kazanacağı haklar TCK kapsamındaki haklarıdır. TCK dışındaki yasaklanmış haklarını kazanması için memnu hakların iadesi kararı almalıdır. Eğer kişinin işlemiş olduğu suç yüz kızartıcı bir suç değilse ve kişi yasaklanmış haklarını geri almış ise ‘’hukuken’’ memuriyete girmesi önünde bir engel olmayacaktır.
    2. Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl ya da daha uzun süreli hapis cezasına çarptırılmamış olmak
    3. Yüz kızartıcı bir suçtan mahkum olmamak: TCK’nın 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa da, bir yıldan daha kısa süreli bir mahkumiyet de olsa ve affa uğramış olsa bile; devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.

Kanunda sadece “Adli Sicil” kelimesi geçtiğinden, genişletici yorum yapılarak adli sicil arşiv kaydının incelenemeyeceği gibi bir düşünceye kapılmak, uygulama ve kanunun amacı düşünüldüğünde yanlış olacaktır. Kanun metninin ne yazık ki kötü şekilde yazıldığı, hukuk sistematiğine oturmadığı açıktır.

  • Kişinin polis ve jandarma gibi kolluk kuvvetleri tarafından güncel olarak aranıp aranmadığı konusunda bakılacaktır.
  • Kişi hakkında tahdit yani bir kısıtlılık, sınırlılık durumu olup olmadığı araştırılacaktır.
  • Kişi hakkında kesinleşmiş mahkeme kararları, Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı (HAGB) ile kişi hakkında devam eden yahut sonuçlanmış olan soruşturma ya da kovuşturmalar kapsamındaki olgulara bakılacaktır. Fakat kişi hakkında hukuki bir sonuç doğurmayacağı açıkça belli olan HAGB ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararları “hukuken” memuriyete engel teşkil etmiyorken araştırılmalarının idareye ne gibi bir somut veri sağlayacağı konusu soru işaretidir.
  • Kişi hakkında kamu görevinden çıkarılma yahut kesinleşmiş memurluktan çıkarma cezası olup olmadığı tespit edilecektir.

Güvenlik Soruşturması Nedir?

Güvenlik soruşturmasını, arşiv araştırmasının genişletilmiş hali olduğunu söyleyebiliriz. Daha üst düzey ve idarenin işleyişi açısından önemli noktalarda görev alacak kişiler hakkında önce arşiv araştırılması yapılacak ardından buna ilaveten güvenlik soruşturması yürütülecektir. Peki güvenlik soruşturması kimler hakkında yapılacaktır? Bu husus güvenlik soruşturması Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması mevzuatında şu şekilde sayılmıştır:

  • Kamu kurum ve kuruluşlarının gizlilik dereceli birim ve kısımlarında çalıştırılacak kamu personeli.
  • Milli Savunma Bakanlığı teşkilatında çalıştırılacak kamu personeli.
  • Genelkurmay Başkanlığında çalıştırılacak kamu personeli.
  • Emniyet Genel Müdürlüğünde çalıştırılacak kamu personeli.
  • Jandarma Genel Komutanlığında çalıştırılacak kamu personeli.
  • Sahil Güvenlik Komutanlığında çalıştırılacak kamu personeli.
  • Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığında çalıştırılacak kamu personeli.
  • Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel.
  • Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışacak öğretmenler.
  • Üst kademe kamu yöneticileri.
  • Milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis ve hizmetlerde statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın istihdam edilenler.
  • Özel kanunları gereğince güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına tabi tutulan kişiler.

Sayılan bu kişiler hakkında yapılacak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması birlikte yapılacaktır. Peki bu soruşturmanın kapsamı ne olacaktır? 

Güvenlik soruşturmasında, arşiv araştırmasındaki hususlara ilave olarak şu hususlar denetime elverişli olacak yöntemlerle yerinden araştırılmak suretiyle tespit edilir:

  1. Gireceği görevin gerektirdiği niteliklerle ilgili polis, jandarma gibi kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı, Emniyet İstihbarat gibi İstihbarat ünitelerindeki olgusal veriler,
  2. Yabancı devlet kurum, kuruluşları ve yabancılarla ilişik durumu,
  3. Terör örgütleri ya da suç işlemek amacıyla kurulan örgütlerle fiili birliği, irtibat ve iltisak içinde olup olmadığının, mevcut kayıtlardan ve kişinin görevine yansıyacak hususlar.
Güvenlik Soruşturmasında Nelere Bakılır?

Kamu hizmetine 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 70. maddesinde düzenleme altına alınmıştır. Kamu hizmetine girme hakkını düzenleyen maddenin birinci fıkrasında ”Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.” düzenlemesi yer alırken ikinci fıkrada ise “Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.” denilerek bu konuda bir ayrım yapılamayacağından söz edilmiştir.

Anayasa metnin de anlaşılacağı üzere kamu hizmetine girme hakkı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına tanınmış temel bir haktır. Temel haklar ise Anayasa’nın 13. maddesi uyarınca yalnızca kanunlarla sınırlandırılabilecektir.

“Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”

Burada kamu hizmetine girme hakkını sınırlandırmakta olan kanun, 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunudur. Bu tarz bir kısıtlamanın ancak kanunla olabileceğine, güncel Danıştay içtihatlarında da değinilmiştir.

‘’…Kamu görevlilerinin sadakat, tarafsızlık ve devlete bağlılık yükümlülüğü çerçevesinde devleti temsil eden ve millî güvenlik bakımından hassasiyet içeren bazı kamu görevlerine atanacak kişiler bakımından daha sıkı nitelikler aranması ve birtakım sınırlamaların getirilmesi doğaldır. Bu şekilde aranan nitelikler ve kanunlarda öngörülen kısıtlamalar, kamu hizmetinin etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütülmesi amacına yöneliktir. Silahlı kuvvetler, emniyet gibi millî güvenlik açısından önem arz eden kurumlara personel alımında ilgili kamu hizmeti niteliği gereği bazı özel koşulların aranması gerekmekte olup…” Danıştay İDDK, 2023/914 E., 2024/714 K. ve 28.03.2024 T.

Peki 7315 sayılı kanunda öngörülen bu kısıtlamalar nedir? Güvenlik soruşturması kapsamında, arşiv araştırmasıyla birlikte hangi hususlar idare tarafından incelenecektir?

  • Kişinin adli sicil kaydı,
  • Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığı,
  • Kişi hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığı,
  • Kişi hakkında kesinleşmiş mahkeme kararları ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve HAGB ile kişi hakkında devam eden veya sonuçlanmış olan soruşturma ya da kovuşturmalar kapsamındaki olgular,
  • Hakkında kamu görevinden çıkarılma ya da kesinleşmiş memurluktan çıkarma cezası olup olmadığı,
  • Görevin gerektirdiği niteliklerle ilgili kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerindeki olgusal veriler,
  • Yabancı devlet kurumları ve yabancılarla ilişiği,
  • Terör örgütleri veya suç işlemek amacıyla kurulan örgütlerle eylem birliği, irtibat ve iltisak içinde olup olmadığı, idare tarafından güvenlik soruşturması kapsamında incelenecektir.

Burada sayılan hususlar sınırlı şekilde sayılmıştır. Keyfi şekilde, yorum yoluyla güvenlik soruşturmasının kapsamı “hukuken” genişletilemez.

Güvenlik Soruşturmasını Etkilememesi Gereken Durumlar

Yukarıda hukuken güvenlik soruşturmasına etki etmesi gereken hususlar sayılmış olsa da ne yazık ki uygulamada bu sebeplerin dışına çıkıp, hukuki olmayan değerlendirmelerin idare tarafından yapıldığına sıklıkla rastlanmaktadır. Uygulamada en çok karşılaşılan fakat normal şartlar altında hukuken güvenlik soruşturmasına etki etmemesi gereken hususlar nelerdir?

  • Kişinin 18 yaşından küçükken işlemiş olduğu suç 
  • Devam etmekte olan savcılık soruşturması 
  • Devam etmekte olan ceza yargılamaları
  • Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (SYOK)
  • Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK)
  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararı
  • Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Kararı 
  • Kabahatler Kanunu  uyarınca kesilmiş idari para cezası
  • Karayolları Trafik Kanunu uyarınca kesilen cezalar   
  • Yalnızca ev halkından (anne, baba ve kardeş) kaynaklı olarak olumsuz netice gelmesi
  • Çekirdek aile dışındaki akrabaların etkisi
  • Otel kayıtlarının etkisi  
  • İnternet geçmişinin etkisi
  • Telefon ve sosyal medya gibi İletişim kanallarının etkisi  
  • Çalışma geçmişinin etkisi
  • Okul, dershane ve yurt gibi kurumların etkisi 
  • Özel hukuk davalarının (boşanma, nafaka, tazminat) etkisi
  • İcra takiplerinin etkisi
  • Kişisel sağlık verilerinin etkisi
  • Kişinin ceza davasından beraat etmiş olmasına rağmen bu hususun “eksik beraat” olarak değerlendirilmesi (CMK 223/2-e)
  • Ceza davasında düşme kararı verilmesine rağmen gelen olumsuz netice
  • Uyruk, ırk ve inanç durumunun etkisi
  • Kişinin boşanmış olması
  • Kişinin bazı ceza davalarında mağdur, tanık olması
  • Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımından kaynaklı kayıt

Yukarıda verdiğimiz ve sıklıkla karşılaşılan hukuki olmayan eleme sebepleri bu şekildedir. Bu sebeplerin idare tarafından içeriğine, detayına bakılmadan sadece var olmaları sebebiyle eleme nedeni yapılmaları hukuki değildir. 

Hukuki olmayan bir nedenden kaynaklı olarak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmanızın olumsuz geldiğini düşünüyorsanız; bu idari işlemin iptali için 60 gün içerisinde idare mahkemesinde iptal davası açma hakkınız mevcuttur. 

Benzer şekilde güvenlik soruşturmanız idare tarafından çok uzun bir süre geçmesine rağmen (yasal süre 60 iş günüdür) bir neticeye kavuşturulmadıysa; idareye güvenlik soruşturmanızın neticeye kavuşturulması için başvuruda bulunabilirsiniz. Olumlu bir cevap gelmez yahut idare tarafından 30 gün içerisinde hiç yanıt verilmez ise yine idari yargıda iptal davası açmanız mümkün olacaktır. Unutmayın idarenin eylemsizliği de bir eylemdir.

 

Yasal Uyarı: İşbu yazı ve internet sitesindeki diğer içerikler, avukatlık mevzuatına ve TBB Reklam Yasağı Yönetmeliğine uygun olacak şekilde hazırlanmıştır. Sadece bilgilendirme amaçlıdır, bu materyallere dayanılarak yapılacak hiçbir işlem için sorumluluk kabul edilmemektedir!