
Bu yazımızda sizinle, banka hesabı kiralama suçu yahut iban kiralama suçu olarak da bilinen Türk Ceza Kanunu’nun 158/1-f. maddesinde düzenlenen, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu inceleyeceğiz. Keyifli okumalar dileriz.
Banka Hesabı Kiralama Suçu ve Cezası (İBAN Kiralama) — 2025 Güncellemesi
Banka hesabı kiralama suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun özel hükümler isimli 2. kitabının 158. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde (TCK 158/1-f), “Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık” başlığı altında düzenlenmiştir.
Genellikle kişiler, banka hesaplarını başkalarına kiraya vererek kolay denilebilecek yoldan maddi gelir elde etmek istemektedirler. Fakat hesabı kullanması için verdikleri kişilerin ilgili banka hesabını dolandırıcılık suçunda kullanmaları neticesinde hesabı kiraya veren kişi de nitelikli dolandırıcılık suçunun faili konumuna düşmektedir.
Dolandırıcılık suçu, hileli hareketlerle haksız menfaat temin edilmesi, hile ise, birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, desise veya entrika olarak tanımlanmaktadır. Bu hilenin, belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olması, sergileniş açısından mağdurun denetleme olanağını ortadan kaldırması, bu yalanlara inanan mağdur tarafından fail veya başkasına haksız çıkar sağlanması ile hileli davranışın aldatıcı nitelikte olması gerektiği ifade edilmiştir. Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu ise, banka ve kart güvenliğini, en geniş anlamda ise, bilişim güvenliğini koruma amacıyla getiren bir düzenlemedir.
Hileli hareketlerle haksız menfaat temin edilirken aynı zamanda, banka veya kartının kullanılması durumunda, suçtan zarar görenin kim olduğu, banka veya kredi kartının kullanılmasında, hilenin, suç vasfına nasıl bir etki gösterdiği, hilenin bulunduğu her durumda, dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmayacağı, her iki suç tipi arasında bir içtima ilişkisinin bulunup bulunmadığı, genel norm veya özel norm bağlantısının, bu suçların analizinin yapılmasında nasıl uygulanacağı, bankanın ve bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçları arasında bağlantı bulunup bulunmadığı, mülkiyet hakkının ve bilişim sistemlerine olan güvenin korunmasının, suçla korunan hukuki yarar açısından yarışıp yarışmayacağı, suç ve ceza politikasının belirlenmesi açısından, hangi hükümlerin uygulanması durumunda kanunun amacına hizmet edileceği hususlarının belirlenmesi için, suçları teknik olarak ayırmak, değerlendirmek ve karşılaştırmak gerekmektedir.
Banka Hesabı Kiralama Suçunun Cezası Nedir?
Banka hesabı kiralama suçunun cezası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun nitelikli dolandırıcılık başlıklı 158. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi ile (l) bendinde düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesi şu şekildedir:
Nitelikli dolandırıcılık
Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun;
(…)
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
(…)
l) … (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.
TCK 158/1-f maddesi uyarınca; banka hesabını kullandıran kişiye verilebilecek olan ceza 4 yıl ile 10 yıl arası hapis cezası ve buna ek olarak adli para cezasıdır. Sabıkası olmayan kişiler için hakim, ⅙ takdiri indirim uygulayabilecektir.
Mağdur zararını gidererek etkin pişmanlıktan faydalanan kişiler hakkında ise cezaları 2 yılın altında kaldığından dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verilebilecektir. Peki etkin pişmanlıktan nasıl faydalanılacaktır?
Nitelikli Dolandırıcılıkta Etkin Pişmanlık Nasıl Uygulanır?
Banka hesabını kullandırdığı için nitelikli dolandırıcılık suçundan yargılanan kişilerin etkin pişmanlıktan nasıl faydalanacağı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 168. maddesinde düzenlenmiştir. TCK 158/1-f maddesinden yargılananlar için indirimden nasıl faydalanacaklarını düzenleyen TCK 168. madde şu şekildedir:
Etkin pişmanlık
Madde 168 – (1) … dolandırıcılık … suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmeden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.
(…)
(4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.
TCK 168. maddeye göre banka hesabını kullandırma suçunda mağdurun zararı; savcılık soruşturmasındayken giderilirse cezadan ⅔, ceza mahkemesi evresinde giderilirse ise ½ indirim uygulanacaktır.
Etkin pişmanlıktan faydalanan sabıkasız kişilerde, ceza 2 yılın altında kaldığından dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecektir. Böyle bir durumda ise HAGB alan kişinin ne yatarı ne de sabıkası olacaktır.
TCK 158/1 Uzlaşmaya Tabi Mi?
Banka hesabını kullandırmaktan kaynaklı olarak nitelikli dolandırıcılıktan yargılanan kişilerin uzlaşmadan faydalanması mümkün değildir. Uzlaşma kurumu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde düzenlenmiştir. CMK’nın 253. maddesinde uzlaştırma kapsamında sayılan suçlar arasında ise uzlaştırma yer almamaktadır.
Ceza hukukunda, mağdurların haklarının korunması ve suç faillerinin topluma kazandırılması amacıyla gelişen uzlaştırma; mağdur ve failin, özgür iradeleriyle kabul etmeleri hâlinde, tarafsız bir üçüncü kişinin yardımıyla, suçtan ortaya çıkan sorunların çözümüne aktif olarak katıldıkları bir süreçtir. Uzlaştırmanın hedefi, suçun işlenmesinden sonra fail ve mağdur arasında meydana gelen çekişmeyi, tarafsız bir uzlaştırmacının girişimiyle çözmektir.
Dolandırıcılık suçunun sadece, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen basit hali uzlaştırma kapsamındadır. Banka hesabını kullandırmanın da içine dahil olduğu TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenen, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçu güncel mevzuatımızda uzlaştırma kapsamında yer almamaktadır.
TCK 158/1-f Yatarı Nedir?
Banka hesabını kullandırmaktan kaynaklı olarak nitelikli dolandırıcılıktan ceza alanların en çok aklına takılan konulardan birisi ise ne kadar hapiste yatacaklarıdır. Bu sorunun cevabını şu şekilde verebiliriz:
Zararı gideren ve sabıkası olmayan kişilere verilecek olan ceza 2 yılın altında kalacağından dolayı, hükmün açıklanması geri bırakılacaktır. Dolayısıyla bu kişilerin yatarı olmayacaktır.
Suç Tarihi 2020 Yılının Nisan Ayından Önce Olan Kişiler: Bu grupta yer alan kişilerin 6 yılın altında kalan cezalarının bir yatarı olmayacak, girdi-çıktı yapacaklardır.
Suç Tarihi 2020 Yılının Nisan Ayından Sonra Olan Kişiler: Bu grupta yer alan kişiler, en çok 3 yıl 4 ay hapis cezası ile karşı karşıya kalmaktadırlar. 3 yıl 4 ay hapis cezasının yatarı ise 1 ay kapalı cezaevi, 7 ay açık cezaevi ve 1 yıl denetimli serbestlik şeklindedir.
İnfaz hesabı yapmak ülkemiz hukukunda çok zor ve teknik bir konudur. Bu konuda vatandaşların internette yer alan hesaplama programlarına güvenmemesi gerekmektedir. İnfaz ve yatar hesabı yaptırmak isteyen vatandaşların bu alanda bir avukattan yardım almalarını muhakkak öneririz.
Banka Hesabı Kiralama Mağdurları
Banka hesaplarını, IBAN bilgilerini kiralayan kişiler büyük çoğunlukla suçun faili değil mağduru konumundadırlar. Asıl suçlular, dolandırdıkları kişilerden elde ettikleri paraları kripto paralar aracılığı ile sistem dışına çıkarmakta, patates hat olarak tabir edilen hatlar ile izlerini tamamen yok etmektedirler.
Suç kastı olmadan banka hesabını kiraya veren kişiler, ülkenin birçok farklı şehrinde ağır ceza mahkemelerinde yargılanmakta ve çok ağır cezaların muhatabı olabilmektedirler.
Adalet Bakanlığı’nın, banka hesabını kullandırma suçunu uzlaştırma kapsamına alma yönünde bir isteği olmakla birlikte henüz somut bir adım ne yazık ki atılamamıştır.
Banka hesabını kiralamasına müteakip hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinden (TCK 158/1-f) savcılık soruşturması açılan yahut hiç haberi olmadan hakkında ceza davası açılan kişilerin muhakkak bir avukat yardımından faydalanmasını biz BAŞBUĞ&ZANBAK HUKUK olarak şiddetle tavsiye ederiz.
Sıkça Sorulan Sorular
Banka Hesabını Başkasına Kullandırmanın Cezası Nedir?
Kullandırttığınız banka hesabı ile herhangi bir suça karışılması ve başta dolandırıcılık olmak üzere suç faaliyetlerinde bulunulması durumunda, hakkınızda TCK 158/1-f uyarınca; 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ve beş bin güne kadar adli para cezası verilebilir.
Başkasının Hesabını Kullanmak Suç Mu?
Başkasının banka hesabını kullanmak hukuka uygun bir eylem olmayıp, şayet ilgili banka hesabı suç teşkil eden eylemlerde kullanılıyor ise Türk Ceza Kanunu nezdinde suç vasfı oluşacaktır.
Banka Hesabı Kiralama (İBAN Kiralama) Nedir?
Banka hesabı kiralama, bir kimsenin hesabını, başka kişilerin işlem yapabilmeleri adına kullanıma açmasıdır; bu eylem doğrudan TCK nezdinde suç teşkil etmeyebilir ancak bu hesap suç gelirlerinin transferi veya aklanması için kullanılır ise buradan hiç şüphesiz ki cezai sorumluluk doğacaktır.
İBAN Kiralama Suçunda Beraat Mümkün Mü?
Evet, doğru strateji ve iyi bir savunma ile İBAN kiralama suçundan beraat etmek mümkün olacaktır, nitekim Yargıtay’ın son dönemde vermiş olduğu kararlarında da bu yönde bir artış gözlemlenmektedir.
Hesabımı Başkasına Kullandırdım, Ne Yapmalıyım?
Hemen ilgili bankaya yazılı bildirim yapın, delilleri saklayın, bir ceza avukatıyla iletişime geçin ve savunma için gerekli belgeleri (SMS, WhatsApp, IBAN ödeme kayıtları) toplayın çünkü ilerleyen aşamalarda bunların hepsine ihtiyacınız olabilir.
YASAL UYARI: İşbu yazı ve internet sitesindeki diğer içerikler, avukatlık mevzuatına ve TBB Reklam Yasağı Yönetmeliğine uygun olacak şekilde hazırlanmıştır. Sadece bilgilendirme amaçlıdır, bu materyallere dayanılarak yapılacak hiçbir işlem için sorumluluk kabul edilmemektedir!