adli sicil kanunu madde 9 adli sicil bilgilerinin silinmesi

Adli Sicil Bilgilerinin Silinmesi Adli Sicil Kanunu Madde 9

5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 9. maddesi,  01.06.2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yazımızda kanun metninin güncel halini, gerekçesini ve kanun maddesine ilişkin emsal yüksek mahkeme kararlarını inceleyeceğiz. Keyifli Okumalar dileriz.

Adli Sicil Kanununun 9. Maddesinin Güncel Hali

Adlî sicil bilgilerinin silinmesi
Madde 9- (1) Adlî sicildeki bilgiler;

  1. Cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması,
  2. Ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık,
  3. Ceza zamanaşımının dolması,
  4. Genel af,

Halinde Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınır.

(2) Adlî sicil bilgileri, ilgilinin ölümü üzerine tamamen silinir.

(3) Türk vatandaşları hakkında yabancı mahkemelerce verilmiş olup 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (f) bendine göre adlî sicile kaydedilen hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûmiyet hükümleri, kesinleştiği tarihten itibaren mahkûmiyet kararında belirtilen sürenin geçmesiyle, Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce adlî sicil kayıtlarından çıkartılarak arşiv kaydına alınır. Adlî para cezasına mahkûmiyet hükümleri ile cezanın ertelenmesine ilişkin hükümler, adlî sicil kaydına alınmadan doğrudan arşive kaydedilir.

adli sicil kanunu madde 9 sabıka kaydının silinmesi

Adli Sicil Kanunu Madde 9 Gerekçesi

  • İlk Taslağın Gerekçesi

“Madde 9.- Madde metninde, adli sicil bilgilerinin silinmesine ilişkin düzenleme yapılmıştır.”

  • Adalet Komisyonunun Değişiklik Gerekçesi

“Teklifin 9 uncu maddesi; üçüncü fıkrasında, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (f) bendine atıfta bulunularak, hangi yabancı mahkeme kararlarının adlî sicil kaydında yer alabileceği hususuna açıklık getirilmiş, ayrıca aynı fıkrada geçen “tarihinden” ibaresi anlam bozukluğunun giderilmesi açısından “tarihten” olarak değiştirilmek suretiyle kabul edilmiştir.”

Adli Sicil Kanunu Madde 9 Adli Sicil Bilgilerinin Silinmesi Emsal Yargıtay Kararları

  • Yargıtay 12. CD., E. 2016/2566 K. 2016/10492 T. 20.6.2016 :

“2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan hükümlünün, adli sicil kaydının silinmesine ilişkin 25/09/2014 tarihli dilekçesine istinaden yapılan uyarlama yargılaması sonunda tesis edilen beraate ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15/11/1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile 3. derece doğal sit alanı olarak tescilli bölgede yer alan binada izinsiz tadilat yapmak, bahçeye karo taşı döşemek suretiyle inşai ve fiziki müdahalede bulunduğu sabit olan hükümlünün mahkumiyetine ilişkin … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 03/11/2009 tarihli hükmünün temyiz edilmeksizin 09/12/2009 tarihinde kesinleştiği, daha sonra, hükümlünün 25/09/2014 tarihli dilekçe ile mahkemeye başvurarak, önceden almış olduğu cezanın süresinin dolduğunu ileri sürüp, sabıka kaydının düşürülmesini talep ettiği, anılan talebe istinaden mahkemece dosya yeni bir esasa kaydedilerek uyarlama yargılamasına başlandığı, yargılama sonunda, 11/10/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikler gerekçe gösterilmek suretiyle hükümlünün beraatine karar verildiği anlaşılmış ise de;
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 9/1. maddesine göre, adli sicildeki bilgiler, maddede öngörülen koşulların oluşması halinde … Genel Müdürlüğünce silinerek arşiv kaydına alınacağından, adli sicil kaydının silinmesi talebi ile hükümlü tarafından ibraz olunan 25/09/2014 tarihli dilekçeye ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına, talebin değerlendirilmesi için dilekçenin … Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, dosyanın yeni bir esasa kaydedilerek uyarlama yargılaması yapılması sonucu hükümlünün beraatine karar verildiği anlaşılmakla; dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

  • Yargıtay 2. CD., E. 2016/4034 K. 2016/8484 T. 4.5.2016:

“Elektrik hırsızlığı suçundan sanık …’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 491/ilk, 522, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddeleri uyarınca neticeten 2.100.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, verilen cezanın 647 sayılı Kanun’un 6. maddesi gereğince ertelenmesine dair … 12. Sulh Ceza Mahkemesinin 04/06/1996 tarihli ve 1994/1717 esas, 1996/521 sayılı kararının infazını müteakip, sanık vekilince yapılan arşiv kaydının silinmesi talebi üzerine, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 9. ve geçici 2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine dair … 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/10/2015 tarihli ve 1994/1717 esas, 1996/521 sayılı ek kararına yönelik vaki itirazın kabulüne ilişkin mercii … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/11/2015 tarihli ve 2015/906 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek … Bakanlığınca verilen 04/02/2016 gün ve 94660652-105-06-276-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/02/2016 gün ve 2016/73175 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;11/04/2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu İle Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 3. maddesi ile eklenen 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun Geçici 2/3. maddesi gereğince, 6290 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 11/04/2012 tarihinden itibaren şartları oluştuğu takdirde Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından arşiv kayıtlarının silinebileceği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesindeisabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:11/04/2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Kanunla, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesine eklenen 3. fıkra uyarınca, 11/04/2012 tarihinden itibaren arşiv kaydının silinmesi işlemlerinin, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirileceğinin gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, (…) 6. Ağır Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen,17/11/2015 gün ve 2005/906 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, mahkumiyet ilamının elektrik hırsızlığı suçuna ilişkin olması nedeniyle hükümlü müdafiinin talebi, 6352 sayılı Yasa uyarınca uyarlama istemi olarak değerlendirilebileceği hususunun gözetilmesine, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, 04/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

  • Yargıtay 12. CD., E. 2015/6827 K. 2016/4105 T. 15.3.2016:

“Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının ve sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, yine 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 9/3. maddesinde adlî para cezasına mahkûmiyet hükümleri ile cezanın ertelenmesine ilişkin hükümlerin, adlî sicil kaydına alınmadan doğrudan arşive kaydedileceği ve aynı Kanunun 12/1-c maddesi gereğince diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle, tamamen silineceğinin belirtilmesi karşısında suç tarihinde 40 yaşında olan sanığın, adli sicil ve arşiv kaydının yapılan incelemesinde, Giresun (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2008/75 esas ve 2008/232 karar sayılı ilamı ile tehdit suçundan 17.06.2008 tarihinde verilen ve 09.07.2008 tarihinde kesinleşen erteli 6 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyetinin silinme koşullarının gerçekleştiği ve sanığın suç tarihi itibariyle başkaca hapis cezası mahkumiyetini içerir sabıkası bulunmayan sanık hakkında hükmedilen 25 gün hapis cezasının, TCK’nın 50. maddesinin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanığın ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”